İBB’nin Feshane’de düzenlediği sergiye dair açılan savcılık soruşturması, hepimize nefes alanımızın daha da daraldığını hissettiren Antalya Film Festivali’ndeki sansür vakası gibi örnekler göz önünde bulundurulduğunda Baykam’ın sadece piyasayı esas alan tespiti hiç de inandırıcı olmuyor. Sanatçılığının yanı sıra kaleme aldığı kitaplarla Türkiye sanat ortamının önde gelen aktörlerinden olan, uzun süredir Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Başkanlığı’nı sürdüren Baykam’ın bu tespiti tartışmaya değer. Hakikaten sanat ülkemizde “hak ettiği” yere gelmek üzere mi?. si gerçekleşmekte olan Contemporary İstanbul Sanat Fuarı’na methiye düzdüğü yazısı “Türkiye’de Sanat Hak Ettiği Yere Geliyor, Peki Siyasiler Nerede?” başlığını taşıyordu. Sanatçı Bedri Baykam’ın iki gün önce, 28 Eylül’de Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan, şu an 18.
Sanatçılığının yanı sıra kaleme aldığı kitaplarla Türkiye sanat ortamının önde gelen aktörlerinden olan, uzun süredir Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği Başkanlığı’nı sürdüren Baykam’ın bu tespiti tartışmaya değer. Hakikaten sanat ülkemizde “hak ettiği” yere gelmek üzere mi?. Sanatçı Bedri Baykam’ın iki gün önce, 28 Eylül’de Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan, şu an 18. si gerçekleşmekte olan Contemporary İstanbul Sanat Fuarı’na methiye düzdüğü yazısı “Türkiye’de Sanat Hak Ettiği Yere Geliyor, Peki Siyasiler Nerede?” başlığını taşıyordu. İBB’nin Feshane’de düzenlediği sergiye dair açılan savcılık soruşturması, hepimize nefes alanımızın daha da daraldığını hissettiren Antalya Film Festivali’ndeki sansür vakası gibi örnekler göz önünde bulundurulduğunda Baykam’ın sadece piyasayı esas alan tespiti hiç de inandırıcı olmuyor.