Yılmaz, “Türkiye’de iki tür IŞİD militanı var; yerel gruplar ve örgütün dağılması ile ülkemize gelenler. Ortadoğu bölgesinde radikalleşme arttıkça terör örgütleri her zaman olacak” ifadelerini kullandı. Terör saldırısının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyonlar düzenlendi. Dr. Terör örgütü IŞİD’in İstanbul Sariyer’de bulunun Santa Maria Kilisesi saldırısının yankıları sürüyor. Ali Poyraz Gürson, “Kaçak göçmenler ve sığınmacılar, ülkemizde yabancı terör örgütlerinin potansiyel insan kaynağı durumunda. Terör, devletlerin karanlık savaş ortamında ekonomik ve ticari ambargolar, ithalat ve ihracat kotaları gibi diğer devletlere karşı uyguladıkları yıpratma politikası olarak ele alınmalı. Bazı bölgelerimiz Araplaşabilir. Dr. Sığınmacılar bunlara ülkeye rahat giriş yapmaları anlamında örtü sağlıyor. Örgütün Avrupa ülkelerine eylem yapmak veya teşkilat oluşturmak için görevlendirdiği personeli de Türkiye üzerinden gönderdiği düşünülüyor. Operasyonların kapsamında birçok tutuklama olurken bir kısım sanık da “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldı. Elemanlarının saklanmalarına uygun ortam sağlanması açısından iç güvenliğimiz için tehdit oluşturuyor. Bunların kayıt dışı istihdamları ise işsizliğin artmasına ve ekonomik olarak vergi kaybına yol açıyor. İleride siyasette rol alabilecek kişiler farklı gündemlerle ortaya çıkabilir” dedi. Türkiye’nin Filistin davasına ilişkin açıklamaları bu kişileri tahrik etmiş olabilir. Bu sorular Türk diline muhalefet, bölgesel özerklik ve hatta bölünme isteği boyutlarına ulaşabillir. Gürson, “Saldırılar dikkate alındığında örgütün eylemlerde savunmasız hedefleri tercih ettiği görünüyor. Eylem IŞİD tehdidi gerçeğini hatırlattı. ",. Diğer taraftan terör örgütü eylemlerini veya destek veren devletlerin siyasi amacına hizmet eden faaliyet olarak değerlendirmek gerekir. Türkiye’de sığınmacı sorunun Atatürk’ün kurduğu ulus-devlet yapısına zarar verdiğini belirten Esenyurt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. IŞİD de ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal ve devlet otoritesini yok etmesinden sonra ortaya çıkan El Kaide terör örgütünün Irak yapılanmasının devamı” dedi. ‘YABANCI DEVLETLERİN YIPRATMA ARAÇLARI’Terör olaylarının panik ve tehdit yaratmak için çıkarıldığını belirten Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Sait Yılmaz, “Sığınmacılara yönelik bir an önce tedbir almazsak sonuçlarını önümüzdeki on yıllarda çok daha ciddi bir iç güvenlik sorunu olarak hissetmeye başlayacağız. Kilise baskını; Batı ülkelerinde Kuran yakma eylemleri ile Filistin’deki İsrail saldırılarından sonra artan Hristiyanlara yönelik hedef gösterme eylemiydi. Bunlar aslında arkalarındaki güçlere hizmet ederler” dedi. ",Uzmanlar, son yaşanan Santa Maria Kilisesi saldırısı sonrası IŞİD tehlikesine ilişkin sığınmacı ve kaçak göçmenlerin terör yapılanmasına zemin ve eleman sağladığına dikkat çekti. Terör örgütü DHKP-C’nin eylemlerini arttırması da dikkat çekici.
",. Bazı bölgelerimiz Araplaşabilir. IŞİD de ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal ve devlet otoritesini yok etmesinden sonra ortaya çıkan El Kaide terör örgütünün Irak yapılanmasının devamı” dedi. Terör örgütü DHKP-C’nin eylemlerini arttırması da dikkat çekici. Ortadoğu bölgesinde radikalleşme arttıkça terör örgütleri her zaman olacak” ifadelerini kullandı. Sığınmacılar bunlara ülkeye rahat giriş yapmaları anlamında örtü sağlıyor. Terör, devletlerin karanlık savaş ortamında ekonomik ve ticari ambargolar, ithalat ve ihracat kotaları gibi diğer devletlere karşı uyguladıkları yıpratma politikası olarak ele alınmalı. Bunların kayıt dışı istihdamları ise işsizliğin artmasına ve ekonomik olarak vergi kaybına yol açıyor. Diğer taraftan terör örgütü eylemlerini veya destek veren devletlerin siyasi amacına hizmet eden faaliyet olarak değerlendirmek gerekir. Dr. Eylem IŞİD tehdidi gerçeğini hatırlattı. Terör saldırısının ardından Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyonlar düzenlendi. ",Uzmanlar, son yaşanan Santa Maria Kilisesi saldırısı sonrası IŞİD tehlikesine ilişkin sığınmacı ve kaçak göçmenlerin terör yapılanmasına zemin ve eleman sağladığına dikkat çekti. Türkiye’de sığınmacı sorunun Atatürk’ün kurduğu ulus-devlet yapısına zarar verdiğini belirten Esenyurt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Prof. İleride siyasette rol alabilecek kişiler farklı gündemlerle ortaya çıkabilir” dedi. Yılmaz, “Türkiye’de iki tür IŞİD militanı var; yerel gruplar ve örgütün dağılması ile ülkemize gelenler. Elemanlarının saklanmalarına uygun ortam sağlanması açısından iç güvenliğimiz için tehdit oluşturuyor. Gürson, “Saldırılar dikkate alındığında örgütün eylemlerde savunmasız hedefleri tercih ettiği görünüyor. Bu sorular Türk diline muhalefet, bölgesel özerklik ve hatta bölünme isteği boyutlarına ulaşabillir. Sait Yılmaz, “Sığınmacılara yönelik bir an önce tedbir almazsak sonuçlarını önümüzdeki on yıllarda çok daha ciddi bir iç güvenlik sorunu olarak hissetmeye başlayacağız. Dr. Ali Poyraz Gürson, “Kaçak göçmenler ve sığınmacılar, ülkemizde yabancı terör örgütlerinin potansiyel insan kaynağı durumunda. Türkiye’nin Filistin davasına ilişkin açıklamaları bu kişileri tahrik etmiş olabilir. Kilise baskını; Batı ülkelerinde Kuran yakma eylemleri ile Filistin’deki İsrail saldırılarından sonra artan Hristiyanlara yönelik hedef gösterme eylemiydi. Bunlar aslında arkalarındaki güçlere hizmet ederler” dedi. Terör örgütü IŞİD’in İstanbul Sariyer’de bulunun Santa Maria Kilisesi saldırısının yankıları sürüyor. Örgütün Avrupa ülkelerine eylem yapmak veya teşkilat oluşturmak için görevlendirdiği personeli de Türkiye üzerinden gönderdiği düşünülüyor. Operasyonların kapsamında birçok tutuklama olurken bir kısım sanık da “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldı. ‘YABANCI DEVLETLERİN YIPRATMA ARAÇLARI’Terör olaylarının panik ve tehdit yaratmak için çıkarıldığını belirten Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.