6 Şubat ve yakınlarındaki günlerde, kentin tarihi merkezinde yürürken, birçok Hataylının depremden sonra buraya ilk kez geldiğine ve tanıdıkları yerleri sesli şekilde aramaya çalıştıklarına şahit olduk. Hatayda geçen yıl 5 Şubat gecesi ve 6 Şubat sabahı, durmadan yağan bir yağmur vardı. Hatay sokakları kaldırılan enkazlardan geriye kalan molozlar, inşaat kamyonları ve tozla kaplı durumda. Hatayda yaşamaya dair paylaşımlar yapan Özge Bilgin, Eskiden yağmurda yürümeyi çok severdim, artık yağmur yağında korkuyorum diyor. Herkes ilk günlerde Türkiyenin dört bir yanından gönderilen yardımlar ve desteğe teşekkür ediyor ve sonrasında da dudaklarından hafif sitemle karışık başımızı yaslayacak bir omuz aradık ama bulamadık benzeri cümleler dökülüyor. Antakyanın depremde büyük ölçüde yıkılan tarihi Uzun Çarşısında ünlü Çınaraltı Künefenin sahibi Yusuf Ustanın oğlu Fatih Uzunparmak da, deprem öncesinde Hatayın hep en çok vergi veren ilk 10 kent arasında olduğunu söylüyor, Ama hizmette hep en son 10 kent arasında olduk, biz buna alışkınız diyor. Ve bir de yağmur yağdığında tüm kenti kaplayan çamurla. Geçen yıl depremden sadece 10 gün sonra, Antakyanın tarihi merkezinin nasıl yerle bir olduğuna birlikte tanık olduğumuz araştırmacı/yazar Ünal Kahraman O günleri düşünüyorum şimdi, o gün bir karmaşa vardı, hepimizin yüreği kabarmıştı ama bugün muhteşem bir boşluğun içerisindeyim diyor. Ve ilk gün, üzerlerinde orta hasarlı, yıkma, mahkemelik, yıkma gibi yazıların olduğu hasarlı binalar ve moloz yığınlarını gördüğümüzde, Hataylıların her gün bunları görerek yaşamak zorunda kalmasının şaşkınlığı ve ağırlığını hissediyoruz. KOCA BİR BOŞLUKGeçen yıl depremin hemen ardından gördüğüm Hatayla, bir yıl sonra gördüğüm Hatay arasındaki en büyük fark, kentteki koca boşluk. Biz yine yapayalnız kaldıkHataylı Özge Bilgin, 7 Şubatta, depremden bu yana daha da aktif kullandığı sosyal medya hesabından bu cümleleri paylaştı. . Yıkılan binaların açtığı koca boşlukların ve ayakta kalan hasarlı binaların arasında yaşayan Hataylılar, kentin geleceğini belirsiz görüyor. ELEKTRİK VE SU KESİNTİLERİHatayın deprem sonrası bir rutini de elektrik kesintileri olmuş. Kalabalıktaki bazı kişilerse yuhalayanlara zaman zaman ölülerimize saygı gösterin diyerek çıkıştı. Su kesintileri yaşanırken, konuştuğumuz Hataylılarsa, deprem öncesi içilebilir olan çeşme suyunu artık içmediklerini söylüyor. Hatay Valisi Mustafa Masatlının Ocak ayında Anadolu Ajansına verdiği bilgiye göre aralarında kamu binalarının da olduğu 83 bine yakın yapıda yıkım veya ağır hasar meydana geldi, kent genelinde yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarında yüzde 95 ilerleme sağlandı. Ancak üzerinden henüz 24 saat geçmeden biz de kendimizi buna alışmış ve depremi her an hatırlatan manzarayı bazen fark bile etmediğimizi şaşkınlıkla fark ederken buluyoruz. Bunu, kent merkezinde Defnede yeni yeni açılmaya başlayan birkaç cafe ve restoran az da olsa kırmaya çalışıyor. Gece karanlık çöküp sokaklar ıssızlaştığındaysa, tarihin 6 Şubat 2023te, saatin de 4:17de takılı kalmış olduğu hissi her yeri kaplıyor. ",6 Şubat 2023 depremlerinde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay'da yaşayanlar, aradan geçen bir yılda sadece enkazların kaldırıldığını söylüyor. Ama kentteki herkes bunun uzun zaman alacağının farkında. BBCEn büyük yıkımı yaşayan ilçelerden Defnede eskiden binalarla dolu sokaklar kocaman bir boşlukla yutulmuşKENDİ ŞEHRİNDE TANIDIK SOKAK ARAMAKHatayda birçok sokak artık yok, bazıları moloz yığınlarıyla kapanmış durumda, bazıları ise üzerindeki binaların yıkılıp enkazların kaldırılmasıyla oluşan büyük boşluk tarafından yutulmuş. Yüzlerindeyse bir endişe ve tanıdık bir yer görünce beliren sevinç ışıltısı var. Hataylılar da aslında biraz, çevrede her şeye rağmen ayakta durmakta direnen, hasarlı binalar gibi. Kalabalığın bir bölümü son 10 yıldır kentin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Lütfü Savaşı da, CHP Genel Başkanı Özgür Özeli de, Sağlık Bakanı Fahrettin Kocayı da yuhaladı. Her kesinti çoğu insan için deprem anını hatırlatan bir tetikleyici. Maalesef ki yeniden bu sefer yine depremden sonra bunun için mücadele verilecek. Hataydaki resmi anma programı bittiğinde sahneye yakın bir bölümde toplanmış olan depremzedeler ise hep bir ağızdan isyan ediyor. Resmi verilere göre ağır yıkımın yaşandığı Hatayda can kaybı 24 bine yakın. O dönem yeniden doğuşu konuşmuştuk. Hatayda geçirdiğim 10 günün sonunda, 7 Şubatta birçok başka gazetecinin daha bulunduğu Adana-İstanbul uçağındayken, benim de aklımdaki soru buydu. Tarihinde birçok kez depremlerle yıkılmış olan Antakya, Beklenen büyük deprem herhalde bize denk gelmez diyen kuşakların başına geldi. . Kentte kalmayı tercih edenler, geçen bir yıl içinde yapılan tek şeyin enkazların kaldırılması olduğunu söylüyor. Duydukları bir ses, gördükleri bir taş parçası ve hatta hava durumu bile onları o ana geri götürebiliyor. Konuştuğumuz depremzedelere ne sorarsak soralım, söze hep o sabaha karşı yaşadıklarını hatırlayarak başlıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 Şubatta yaptığı açıklamada 6 Şubat depremlerinde 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. BBC6 Şubattaki deprem anmasında Hataylılar Sesimizi duyan var mı? diye pankartlar taşıyıp, bağırdı6 Şubat sabaha karşı depremde hayatını kaybedenler anısına yapılan yürüyüş ve anmada bu yalnız bırakılmış olmanın neden olduğu öfke kendisini gösterdi. Şebeke sorunları nedeniyle hemen her gece kesinti yaşanıyor. 2019 yılında yerel seçim öncesi hazırladığımız Hatay belgeselinde bize hareketli Antakya sokaklarını gezdiren ve kentin Suriye Savaşının ilk yıllarının ardından nasıl yeniden ayağa kalktığını anlatan Avukat Meral Samsun, o görüntülere bakarak iç geçiriyor. BBCÖzge Bilgin ve annesi Figen BilginYAĞMURDAN KORKAR OLMAKBazılarıyla geçen yıl depremin hemen ardından tanıştığım Hataylılarla biraz uzun vakit geçirince, içlerinde taşıdıkları acıyı görmemek mümkün değil. Kameralar gitti, umut dağıtanlar gitti, herkes gitti, Hatay yine kendi kendine kaldı. Ayakta kalan ufak bir duvar parçası ya da bir kaldırım taşında, tanıdıkları, bildikleri şehre dair kanıtlar arıyorlar. Şebeke suyundaki kesintiler ve suyun kalitesi de geçen bir yılda çözülemeyen sorunlardan. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, geçen Eylül ayında şebeke suyunun içilebilir olduğunu, içme suyunun biyolojik ve kimyasal tahlillerinin sürekli yapıldığını belirtmişti. Biri Daha bir gün öncesinde enkazdan cansız beden çıktı, bizi diri diri gömdüler derken, bir diğeri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın önceki hafta sonu Hataydaki TOKİ kurasında söylediği Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, o şehre herhangi bir şey gelmez. Geriye Hataylılardan, ve görevlendirmeyle ya da gönüllü olarak buraya gelmiş memur ve çalışanlardan başka kim kaldı?Yalnızlık, kentte konuştuğumuz hemen herkesin ifade ettiği duyguların başında geliyor. Hataya geldi mi? sözlerine isyan ediyor: Biz kendi ellerimizle Hatayı yeniden Hatay yaparız diye bağırıyor. Ve şu an için Hatayın geleceği, birçoğu için boşluk ve bilinmezlik demek. Aylin Yazan'ın Hatay'dan izlenimleri",. Valiliğin düzenlediği Sessiz Yürüyüş, anma programına katılan siyasileri hedef alan protestolarla bölündü. Hatayı yeniden güzelleştirip ayağa kaldırmak için mücadele vereceğiz diyor.
Hatayı yeniden güzelleştirip ayağa kaldırmak için mücadele vereceğiz diyor. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, geçen Eylül ayında şebeke suyunun içilebilir olduğunu, içme suyunun biyolojik ve kimyasal tahlillerinin sürekli yapıldığını belirtmişti. Ve ilk gün, üzerlerinde orta hasarlı, yıkma, mahkemelik, yıkma gibi yazıların olduğu hasarlı binalar ve moloz yığınlarını gördüğümüzde, Hataylıların her gün bunları görerek yaşamak zorunda kalmasının şaşkınlığı ve ağırlığını hissediyoruz. BBCÖzge Bilgin ve annesi Figen BilginYAĞMURDAN KORKAR OLMAKBazılarıyla geçen yıl depremin hemen ardından tanıştığım Hataylılarla biraz uzun vakit geçirince, içlerinde taşıdıkları acıyı görmemek mümkün değil. Antakyanın depremde büyük ölçüde yıkılan tarihi Uzun Çarşısında ünlü Çınaraltı Künefenin sahibi Yusuf Ustanın oğlu Fatih Uzunparmak da, deprem öncesinde Hatayın hep en çok vergi veren ilk 10 kent arasında olduğunu söylüyor, Ama hizmette hep en son 10 kent arasında olduk, biz buna alışkınız diyor. Biz yine yapayalnız kaldıkHataylı Özge Bilgin, 7 Şubatta, depremden bu yana daha da aktif kullandığı sosyal medya hesabından bu cümleleri paylaştı. Her kesinti çoğu insan için deprem anını hatırlatan bir tetikleyici. Yıkılan binaların açtığı koca boşlukların ve ayakta kalan hasarlı binaların arasında yaşayan Hataylılar, kentin geleceğini belirsiz görüyor. Gece karanlık çöküp sokaklar ıssızlaştığındaysa, tarihin 6 Şubat 2023te, saatin de 4:17de takılı kalmış olduğu hissi her yeri kaplıyor. Şebeke sorunları nedeniyle hemen her gece kesinti yaşanıyor. Konuştuğumuz depremzedelere ne sorarsak soralım, söze hep o sabaha karşı yaşadıklarını hatırlayarak başlıyor. Ve bir de yağmur yağdığında tüm kenti kaplayan çamurla. Ve şu an için Hatayın geleceği, birçoğu için boşluk ve bilinmezlik demek. ELEKTRİK VE SU KESİNTİLERİHatayın deprem sonrası bir rutini de elektrik kesintileri olmuş. BBCEn büyük yıkımı yaşayan ilçelerden Defnede eskiden binalarla dolu sokaklar kocaman bir boşlukla yutulmuşKENDİ ŞEHRİNDE TANIDIK SOKAK ARAMAKHatayda birçok sokak artık yok, bazıları moloz yığınlarıyla kapanmış durumda, bazıları ise üzerindeki binaların yıkılıp enkazların kaldırılmasıyla oluşan büyük boşluk tarafından yutulmuş. Yüzlerindeyse bir endişe ve tanıdık bir yer görünce beliren sevinç ışıltısı var. Valiliğin düzenlediği Sessiz Yürüyüş, anma programına katılan siyasileri hedef alan protestolarla bölündü. KOCA BİR BOŞLUKGeçen yıl depremin hemen ardından gördüğüm Hatayla, bir yıl sonra gördüğüm Hatay arasındaki en büyük fark, kentteki koca boşluk. Ancak üzerinden henüz 24 saat geçmeden biz de kendimizi buna alışmış ve depremi her an hatırlatan manzarayı bazen fark bile etmediğimizi şaşkınlıkla fark ederken buluyoruz. Hatay Valisi Mustafa Masatlının Ocak ayında Anadolu Ajansına verdiği bilgiye göre aralarında kamu binalarının da olduğu 83 bine yakın yapıda yıkım veya ağır hasar meydana geldi, kent genelinde yürütülen enkaz kaldırma çalışmalarında yüzde 95 ilerleme sağlandı. Hatay sokakları kaldırılan enkazlardan geriye kalan molozlar, inşaat kamyonları ve tozla kaplı durumda. Hataya geldi mi? sözlerine isyan ediyor: Biz kendi ellerimizle Hatayı yeniden Hatay yaparız diye bağırıyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 Şubatta yaptığı açıklamada 6 Şubat depremlerinde 53 bin 537 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. . Kalabalıktaki bazı kişilerse yuhalayanlara zaman zaman ölülerimize saygı gösterin diyerek çıkıştı. Geriye Hataylılardan, ve görevlendirmeyle ya da gönüllü olarak buraya gelmiş memur ve çalışanlardan başka kim kaldı?Yalnızlık, kentte konuştuğumuz hemen herkesin ifade ettiği duyguların başında geliyor. 6 Şubat ve yakınlarındaki günlerde, kentin tarihi merkezinde yürürken, birçok Hataylının depremden sonra buraya ilk kez geldiğine ve tanıdıkları yerleri sesli şekilde aramaya çalıştıklarına şahit olduk. Kentte kalmayı tercih edenler, geçen bir yıl içinde yapılan tek şeyin enkazların kaldırılması olduğunu söylüyor. Hatayda geçen yıl 5 Şubat gecesi ve 6 Şubat sabahı, durmadan yağan bir yağmur vardı. Kalabalığın bir bölümü son 10 yıldır kentin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Lütfü Savaşı da, CHP Genel Başkanı Özgür Özeli de, Sağlık Bakanı Fahrettin Kocayı da yuhaladı. Maalesef ki yeniden bu sefer yine depremden sonra bunun için mücadele verilecek. BBC6 Şubattaki deprem anmasında Hataylılar Sesimizi duyan var mı? diye pankartlar taşıyıp, bağırdı6 Şubat sabaha karşı depremde hayatını kaybedenler anısına yapılan yürüyüş ve anmada bu yalnız bırakılmış olmanın neden olduğu öfke kendisini gösterdi. Su kesintileri yaşanırken, konuştuğumuz Hataylılarsa, deprem öncesi içilebilir olan çeşme suyunu artık içmediklerini söylüyor. Hataydaki resmi anma programı bittiğinde sahneye yakın bir bölümde toplanmış olan depremzedeler ise hep bir ağızdan isyan ediyor. Kameralar gitti, umut dağıtanlar gitti, herkes gitti, Hatay yine kendi kendine kaldı. Geçen yıl depremden sadece 10 gün sonra, Antakyanın tarihi merkezinin nasıl yerle bir olduğuna birlikte tanık olduğumuz araştırmacı/yazar Ünal Kahraman O günleri düşünüyorum şimdi, o gün bir karmaşa vardı, hepimizin yüreği kabarmıştı ama bugün muhteşem bir boşluğun içerisindeyim diyor. Şebeke suyundaki kesintiler ve suyun kalitesi de geçen bir yılda çözülemeyen sorunlardan. Tarihinde birçok kez depremlerle yıkılmış olan Antakya, Beklenen büyük deprem herhalde bize denk gelmez diyen kuşakların başına geldi. Duydukları bir ses, gördükleri bir taş parçası ve hatta hava durumu bile onları o ana geri götürebiliyor. . ",6 Şubat 2023 depremlerinde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay'da yaşayanlar, aradan geçen bir yılda sadece enkazların kaldırıldığını söylüyor. Ama kentteki herkes bunun uzun zaman alacağının farkında. O dönem yeniden doğuşu konuşmuştuk. Ayakta kalan ufak bir duvar parçası ya da bir kaldırım taşında, tanıdıkları, bildikleri şehre dair kanıtlar arıyorlar. Hatayda geçirdiğim 10 günün sonunda, 7 Şubatta birçok başka gazetecinin daha bulunduğu Adana-İstanbul uçağındayken, benim de aklımdaki soru buydu. Bunu, kent merkezinde Defnede yeni yeni açılmaya başlayan birkaç cafe ve restoran az da olsa kırmaya çalışıyor. Herkes ilk günlerde Türkiyenin dört bir yanından gönderilen yardımlar ve desteğe teşekkür ediyor ve sonrasında da dudaklarından hafif sitemle karışık başımızı yaslayacak bir omuz aradık ama bulamadık benzeri cümleler dökülüyor. Hataylılar da aslında biraz, çevrede her şeye rağmen ayakta durmakta direnen, hasarlı binalar gibi. Resmi verilere göre ağır yıkımın yaşandığı Hatayda can kaybı 24 bine yakın. Hatayda yaşamaya dair paylaşımlar yapan Özge Bilgin, Eskiden yağmurda yürümeyi çok severdim, artık yağmur yağında korkuyorum diyor. Aylin Yazan'ın Hatay'dan izlenimleri",. 2019 yılında yerel seçim öncesi hazırladığımız Hatay belgeselinde bize hareketli Antakya sokaklarını gezdiren ve kentin Suriye Savaşının ilk yıllarının ardından nasıl yeniden ayağa kalktığını anlatan Avukat Meral Samsun, o görüntülere bakarak iç geçiriyor. Biri Daha bir gün öncesinde enkazdan cansız beden çıktı, bizi diri diri gömdüler derken, bir diğeri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın önceki hafta sonu Hataydaki TOKİ kurasında söylediği Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, o şehre herhangi bir şey gelmez.